Ürtiker

Akut ürtiker,  çocukluk çağında acil başvuruya yol açan  en sık cilt rahatsızlığıdır. Klinik tablo genelde selim seyirli olmakla birlikte hasta ve yakınlarında önemli oranda endişeye ve korkuya neden olmaktadır. En sık nedenleri arasında enfeksiyonlar, ilaçlar ve gıdalar ilk üç nedeni oluşturur. Çocukluk çağı akut ürtikerinde son yıllarda önemli oranda artış nedeni, artan antibiyotik ve ağrı kesici kullanımı ve  katkı maddeli gıda tüketiminde artışıdır.
Ürtiker bir hastalık değil, belirtidir. Ürtiker, deriden kabarık, basmakla solan, etrafı kızarık, sınırları belirgin kaşıntılı döküntülerdir. Yaşamı boyunca her dört kişiden biri en az bir kez ürtiker geçirmiştir. Bu döküntüler bir günden fazla sürmez. Kaybolur ve tekrar vücudun başka yerinde çıkar.

 

 

 

 

 

 

 

Ürtiker, bazı hücrelerimizden (mast hücresi) salınan histamin’in etkisiyle ortaya çıkar. Histamin, damarlarda genişlemeye, damar duvarında geçirgenliğin artışına ve dolayısıyla damar dışına sıvı çıkışına neden olur. Bunun sonucunda cildimizde şişlikler ve kızarıklıklar oluşur. Eğer sıvı çıkışı cilt altına olursa anjioödem olarak adlandırılır. Cilt altı dokusu göz çevresi, ağız ve genital bölgelerimizde daha gevşek olduğu için anjioödem daha çok buralarda görülür.
Ürtiker süreye bağlı olarak iki başlık altında incelenir.
  • Akut ürtiker
  • Kronik Ürtiker
Altı haftadan daha uzun sürerse kronik ürtiker olarak adlandırıyoruz. Akut ile kronik arasındaki fark sadece süre ile kısıtlı değildir. Akut ve kronik ürtiker nedenleri birbirinden oldukça farklıdır.
Akut ürtiker besinler ya da ilaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar sırasında ortaya çıkabilir. Genellikle 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden geçer.
Kronik ürtiker hastalarının ancak %25’inde şikayetler dış etkenlere bağlı olarak gelişmektedir. Bu etkenler fiziksel, kontakt ve kolinerjik olarak alt tipleri oluşturmaktadır. Soğuk, su, güneş ışıkları, basınca maruz kalınması ye da egzersiz gibi durumlar ürtikerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bunun dışındaki çoğu vakada neden tam olarak saptanamaz.

 

 

 

 

 

 

 

Akut ürtiker nedeni olarak Enfeksiyonlar:

Çocukluk çağında akut ürtikerin en sık nedeni (%30-%79) enfeksiyonlardır. Çocukluk çağında daha çok viralenfeksiyonlar (Adenovirus, Enterovirus, Hepatit A,B,C, Influenza A,B, Parvovirus B19) ön plandadır. Ancak yapılan bazı çocuk çalışmalarında, özellikle idrar yolu enfeksiyonu  vetonsillit vakalarında da akut ürtiker sıklığında artış gözlendiğinden  bakteriyel ajanlardan  E.coli ve Grup A streptokoklar gibi bakteriyel ajanlarda  öncelikli olarak suçlanmaktadır. Solunum yolu şikayetiyle gelen akut ürtikerli vakalarda Mikoplazmapnömonisi de etken olarak akılda bulundurulmalıdır.

 

Enfeksiyon, Antibiyotikler ve Ürtiker  İlişkisi

İlaçlara bağlı gelişen ürtikeryallezyonların  enfeksiyonlara bağlı gelişen ürtikerden klinik olarak ayırımı oldukça zordur. Genelde ÜSYE bulguları gözlenen çocuk hastalarda en sık kullanılan Penisilin grubu antibiyotikler ve ateş düşürücü olarak kullanılan nonsteroid anti-inflamatuvar ilaçlar akut ürtiker sorumlusu olarak gösterilirler. Ancak yapılan bir çalışmada antibiyotik sonrası gelişen vakalara aktif ilaç metabolitinin kendisiyle yapılan yükleme testlerinde, hastalarda herhangi bir reaksiyon gözlenmemiş, ancak katkı maddesi (boyalar, sulandırıcılar ve koruyucular) içeren antibiyotik alımı sonrasında tekrar ürtiker gelişimi gözlenmiştir

 

Diğer Akut Ürtiker nedenleri

Çocukluk yaş grubunda bir diğer akut ürtiker nedeni de gıdalardır. En sık yumurta ve süt alerjileri akut ürtiker nedenidir. Ancak ilaçlarda da olduğu gibi, hazır tüketim gıda kullanımı günümüzde yaygın olarak arttığından her türlü gıdanın (boya maddesi olarak tartrazin, suni tatlandırıcılar, sodyum sülfit, koruyucular, vb) akut ürtiker yapma riski bulunmaktadır. Fındık, fıstık ve deniz ürünlerine bağlı akut ürtikerçocukluk çağında  görülen diğer ürtiker nedenleri arasındadır.

 

İlk kez ürtiker atağı ile gelen Çocukta Klinik  Yaklaşım

İlk planda yapılacak olan, detaylı bir hikaye ile olayın alerjik kökenli ürtikerden ayırımıdır. Çünkü, alerjik kökenli ürtiker, anafilaksinin ilk bulgusu olabilir. Gıda alerjisi hikayesinin olması, son 24 saat içinde tüketilen ilaç ve aşı hikayesi,  evde veya gezide olası böcek maruziyeti hikayesi, lateks veya kimyasal bir ajanla temas hikayesi sorgulanması gereken önceliklerdir.
İkinci olarak, hızlı bir fiziki muayene ile vital bulguların kontrol edilmesidir. Başlangıç fiziki muayene bulgularının kaydedilmesi klinik takip açısından hastanın kötüye gidip gitmediğinin anlaşılması açısından önemlidir.
Üçüncü olarak,olası altta yatan bir enfeksiyonu veya metabolik kusuru göstermesi açısından rutin tam kan sayımı, tam idrar ve biyokimya testlerinin yapılmasıdır. Ancak çoğu vakada bu rutin tetkikler tanıya yardımcı olmaz.
Dördüncü olarak, tedavinin ilk basamağı olarak tetikleyici olası etkenlerin (ilaç, böcek, gıda, vb ) uzaklaştırılmasıdır. Herhangi bir enfeksiyon varlığının tesbitinde uygun antibiyotik tedavisine hemen başlanmalıdır.

Uzamış Tekrarlayan Akut Ürtiker

Bazı akut ürtiker vakaları verilen tedaviye kısmi yanıt verip 15-20 güne kadar uzayan alevlenme-sönme peryodları gösterebilir. Kişisel atopihikayesinin bulunması,  ilk ürtiker atağında  mide-barsak şikayetlerinin olması ve ateş yüksekliği  akut ürtiker tablosunun uzayabileceğini göstermesi açısından önemli risk faktörleridir.

Tanı

Hastalığın tanısında öykü çok önemlidir. Hastaların bazıları şikayeti olmadığı dönemde geldikleri için ürtikerin hasta tarafından iyi tanımlanması gerekir. Basmakla solması, ürtikerin düzelme süresi, şikayetlerinin ne zamandan beri olduğu (akut, kronik ayırımı için) çok önemlidir. Bu aşamada hastalara karışıklığa neden olmamak için döküntülerinin fotoğrafını çekmelerini tavsiye edebiliriz. Ürtikerin hangi şartlarda ortaya çıktığı (besinler, ilaçlar, fiziksel nedenler) iyi tanımlanmalıdır.
Çocukluk çağı akut ürtikerinde %80 olası neden hasta ve doktor tarafından bilinir. Genellikle ayrıntılı tetkiklere ihtiyaç duyulmaz, semptomatik tedavi ile birlikte, tam kan sayımı, tam idrar, rutin biyokimya ve sedimantasyon gibi birinci basamak tetkikler yeterli olur. Ancak, 15 günlük tedaviye rağmen azalma göstermeyen, kişisel atopihikayesi olan, bilinen bir gıda veya ilaç alımı sonrasında gelişen ürtiker/anjioödem vakalarında ileri tetkikler açısında Çocuk Alerji konsültasyonu gerekebilir.

Tedavi

Ürtikerin nedeni belirlenebilirse ondan kaçınmak tedavinin esasını oluşturmaktadır. Antihistaminik ilaçlar ürtikeri ve anjioödemi kontrol etmede başarılıdır. Antihistaminik ilaçlar histamin’in etkisini bloke ederek kaşıntıyı ve ürtikerin tekrarlamasını önler.İlaç dışı tedaviler, hasta yakınlarına yeterli açıklama ve bilgilendirme, stress bulgularını en aza indirme, aşırı sıcak ve soğuktan kaçınma ve gerekli durumlarda diyet kısıtlaması (özellikle katkı maddeli market gıdaları) şeklindedir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Takip ve Sonuç 

Sadece cilt bulgularıyla gelen akut ürtikerli vakalarda vital bulgular stabil olarak seyretmişse, hasta oral tedaviyle evine gönderilebilir.Üsye bulguları gösteren hastalarda enfeksiyon kaynağı doğrulanmadıkça gereksiz antibiyotik ve yardımcı ilaç kullanımı akut ürtiker sıklığını azaltmada birinci basamak hekimliği açısından önemlidir. Uzayan akut ürtikerli vakalar, alerjik ürtikerli (nedeni belli olan) vakalar ve kişisel atopik hastalık hikayesi olanlar ileri tetkik ve tedavi açısından Çocuk Alerji uzmanına sevkedilmelidir.

Bir yanıt yazın